Yönetici Özeti

Küresel pandemi, dünyanın birbirine bağlılığını ve daha sürdürülebilir bir gelecek için iş birliklerinin gerekliliğini daha da görünür kıldı. Karşılaştığımız küresel sorunlar nedeniyle günümüz toplumunda şirketlerin rolüne ilişkin bakış açımızın daha bütünsel, paydaş merkezli ve uzun vadeli etki odaklı olması gerekiyor. Sürdürülebilirlik sorunlarına kurumların üreteceği çözümler yalnızca söz konusu kurumları ve bu kurumların rekabet gücünü değil, aynı zamanda gezegenimizin ve tüm canlıların da varlığını etkilemektedir.

Şirketler için sürdürülebilirlik, tercihe bırakılacak bir konu olmaktan çıkmış, geleceğe hazırlanmak için kritik bir konu hâline gelmiştir. Daha sürdürülebilir bir gelecek için, sürdürülebilirlik konusunda sorumluluk alan ve bu sorumluluklar doğrultusunda faaliyet gösteren kurumlar kritik önem taşımaktadır. Kaynakları, verimliliği, inovasyon kabiliyeti ve kalifiye iş gücüne erişim olanaklarıyla şirketler, geleceğe yönelik bu değişimin en ön saflarında olma fırsatına sahip. Şirketler, bu liderlik rolünü üstlenebilmek için geniş çaplı bir değişim yolculuğuna çıkmalı, ekosistem düzeyinde düşünceyi benimsemeli ve çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili konuları performans modellerinin parçası haline getirmeliler.

Daha sürdürülebilir bir gelecek için performans yönetim sürecine sürdürülebilirliği entegre etmek; yönetim kurulları, yatırımcılar, düzenleyiciler ve sivil toplum arasında iş birliği ve devamlı gelişime yönelik bir zihniyet ile mümkündür. Bu süreçte paydaşlara destek olmak için, 7 ülke ve 10 sektörden (Karneler) Sürdürülebilir Borsalar Girişimi’nin bir parçası olan 212 Küresel Sürdürülebilirlik Liderini (KSL) inceledik. Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin sürdürülebilirlik çalışmalarındaki yönetişim deneyimlerini tanımlamak, paylaşmak ve böylece en iyi uygulamalar üzerinden karşılıklı öğrenmeyi hızlandırmak için halka açık verileri “yönetişim merceği” ile analiz ettik.

2020 Sürdürülebilirlik Yönetişim Karnesi’nin sonuçları, Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin önceki yıla kıyasla birçok yönden ilerleme kaydettiğini gösteriyor. Bununla birlikte Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin bile sürdürülebilirlik programlarının etkili uygulanması ve hesap verebilirliği adına hâlâ gelişime açık noktaları ve birbirlerinden öğrenerek ilerlemeyi hızlandırabileceği alanlar bulunuyor.

Temel Sonuçlar

  1. 1Yönetim Kurulları sürdürülebilirlik konusunda liderlik etmelidir: Yönetim kurulları, kurumlara yön verir ve şirketin odağını belirler. Bu nedenle uzun vadede sürdürülebilir değer yaratmak için yönetim kurullarında liderlik ve iyi yönetişim esastır. Bunlar ise doğru yönetişim mekanizmalarının belirlenmesi, yönetim kurulunun sürdürülebilirlik çalışmalarına öncülük edecek yapı ve becerilere sahip olmasının sağlanması ve yönetimi uzun vadede sürdürülebilir değer yaratmaya teşvik etmek için yönetici primlerinin sürdürülebilirlik göstergeleri ile ilişkilendirilmesi ile elde edilebilir.
  2. 2Sürdürülebilirlik performansı, karşılaştırılabilir veriler ile ölçülmeli ve raporlanmalıdır: Ancak ölçülebilen performans iyileştirilebilir. Bu sebeple, sürdürülebilirlik performansını ölçmek ve çevresel, sosyal ve yönetişim ile ilgili önemli konuları strateji ve faaliyetler ile entegre etmek kritik önem taşır. Eğilimler ve karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren bir öğrenme döngüsünü göstermek için raporlama, önemli çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili alanları kapsamalı; hedeflere, sonuçlara ve sonuç değerlendirmelerine yönelik kanıt sunmalıdır. Parçalar yerine bütünü (kısa ve uzun vade, tüm ilgili çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili konular, tedarik zinciri ve ekosistem, bireysel ve küresel hedefler) raporlamaya yönelik bir zihniyet değişimi gerçekleşmelidir. Raporlamanın kapsamı, tüm çalışanları, coğrafyaları, tedarik zincirini ve ekosistemi içerecek şekilde tasarlanmalıdır. Bu yönde hedeflerin daha dikkatli belirlenmesi, karar vermek ve (en azından sektör düzeyinde) raporlama çerçevelerini standartlaştırmak için önemli noktalar hakkında yatırımcılardan düzenli geri bildirim alınması ve önemliliği yüksek konuların şirketler tarafından ölçümlenmesi gerekir.
  3. 3Şirketler paydaş merkezli düşünce sistemini benimsemeli ve ekosisteme karşı sorumluluk üstlenmelidir: Günümüz dünyasında bir şirketin toplumsal güveni kazanması, sorumlu liderlik gerektirir. Sürdürülebilirlik çalışmalarını aktif olarak yöneten şirketler hem kendilerine hem de topluma yarar sağlar. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına erişmek için çok katmanlı, uzun vadeli bir sürecin kurulması ve paydaşların iş birliği yapması gerekiyor. Şirketler, sürdürülebilirlik yaklaşımlarını kurgularken daha paydaş merkezli bir yaklaşım benimsemeli, bakış açılarını ekosistemleri ve uzun vadeli etkiyi de kapsayacak biçimde genişletmelidir.
Sustainability Governance Scorecard©

Bu Raporda sürdürülebilirlik yönetişimi için bir kılavuz sunuyor, Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin sürdürülebilirlik çalışmalarındaki iyi uygulama örneklerini ön plana çıkararak birbirinden öğrenmeyi hızlandırmayı hedefliyoruz. İyi uygulama örneklerine Rapor boyunca ilgili bölümlerde yer verilmiştir

Sorumlu Yönetim Kurulları

Yetkinlik Matrisi

Şirketin sürdürülebilirlik planlarına yönlendirme ve gözetim sağlamak için yönetim kurulu üyelerinin doğru becerilere sahip olması gerekir. Yönetim kurulunun; kilit paydaşların karar alma süreçlerini anlamak için gerekli yetkinliklere sahip olması, gelişen sürdürülebilirlik standartları ve uygulamalarını takip eden üyeleri bulundurması ve sürdürülebilirlik konularına dair farklı boyutları, bakış açılarını ve risklerini etkili ölçüde değerlendirmek için yeterli çeşitliliğe sahip olması gerekir. Yetkinlik matrisi, yönetim kurullarının hem mevcut hem de gelecekteki sorunlara çözüm üretmesini ve fırsatları değerlendirmesini sağlamak için istenen beceri, bilgi, deneyim ve yetkinlikleri tanımlar. Önceki yılın raporuna kıyasla en az bir yönetim kurulu üyesinin sürdürülebilirlik yetkinliği olan yönetim kurullarının oranı %31'den %40'a, yetkinlik matrisi paylaşan yönetim kurullarının oranı ise %21'den %36'ya yükselmiştir.

Yönetici Ücret ve Primleri

Yönetim faaliyetlerini sürdürülebilirlikle ilgili fırsatları değerlendirmeye odaklamak ve karar verme süreçlerinde sürdürülebilirlik uygulamalarının yaygın olarak benimsenmesini sağlamak için yönetim kurullarının, şirket yönetimini şirketin sürdürülebilirlik etkisi konusunda açıkça hesap verebilir kılması gerekir. Lider şirketler, yönetimin sürdürülebilirliği önceliklendirmesi ve odağını keskinleştirmesi için yönetici teşvik mekanizmalarını stratejik sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu hâle getirmektedir. Bu alanda Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin bile gelişime açık noktaları bulunuyor. Örneklemimizdeki tüm şirketler, yönetici ücret ve prim verilerini paylaşmaktadır. Paylaşılan veriye göre bu şirketlerin %90’ı yönetici teşviklerini finansal hedeflere bağlamakta; ancak yalnızca %28’i bu teşvik ücretlerini sürdürülebilirlik hedeflerine bağlamaktadır.

Yönlendirme

Yönetim kurulunun liderlik rolü, şirketin yönünü belirlemek ve hem şirket hem de bulunduğu ekosistem için uzun vadeli değer yaratmayı sağlamak için büyük önem taşır. Sorumlu yönetim kurulları, sürdürülebilirlik konularının şirket stratejisine entegre edilmesini ve şirketin politika ve uygulamalarına yansıtılmasını sağlar. Yönetim kurulları, şirket politikalarının çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili tüm konuları ve çalışanlar, tedarik zinciri ve toplum da dâhil tüm paydaşları kapsamasını sağlamalıdır. Yalnızca doğru politikaya sahip olmak yeterli değildir.

Buna ek olarak şirketin sürdürülebilirlik politikaları, düzenli olarak gözden geçirilerek geliştirilmeli ve uygulama etkinliği için doğru kişi ve süreçler mevcut olmalıdır.

Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin tümü, çevresel (iklim değişikliği, enerji, atık ve paketleme), sosyal (iş sağlığı ve güvenliği) ve yönetişimle ilgili (yönetici ücret ve primleri) alanlarda politika benimsemiştir. Öte yandan çevre alanında sorumlu kaynak kullanımı, tehlikeli maddeler, biyolojik çeşitlilik; sosyal alanda kapsayıcılık, veri güvenliği, müşteri gizliliği, paydaş katılımı; yönetişim alanında da yönetim kurulu çeşitliliği ve yedekleme planlaması, politika bakımından gelişime açık alt başlıklardır.

Gözetim

Yönetim kurulunun gözetim rolü, etkili bir iç kontrol mekanizmasının kurulmasını, denetim organlarının bağımsızlığı ve uyumun sağlanması, şirket bünyesinde ve değer zincirinde etik değerlerin ve iş tutumunun izlenmesini ve dış raporlama ve kamuya açıklama süreçlerinde şeffaflık sağlanmasını gerektirir. Sürdürülebilirliğin gözetimini iyileştirmek için sürdürülebilirlik performansının etkili takibi ve yönetim kuruluyla iletişim esastır. Sürdürülebilirlik yönetişimi için yönetim kurulu düzeyinde Yönetim Kurulu Gözetim Komitesi veya Sürdürülebilirlik Komitesi gibi yapılar oluşturulmalıdır. Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin tümü, sürdürülebilirlik ile ilgili risk ve fırsatları değerlendirmek için bünyelerinde gözetim yapıları ve yönetim kurulu komiteleri oluşturmuştur. Önceki yıla kıyasla Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinde gerçekleşen bağımsız denetimlerin çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili konuları kapsama oranı %72’den %84’e, tedarik zincirini kapsama oranı ise %23’ten %54’e çıktı.

Sürdürülebilirlik Performansı

Kilit Performans Göstergeleri, Hedefler, Sonuçlar, Sonuç Değerlendirmeleri

Ancak ölçülen performans iyileştirilebilir. Sürdürülebilirlik alanında performans yönetimini iyileştirmek amacıyla çevresel, sosyal ve yönetişim ile ilgili önemli konuların raporlama ölçütlerinde güvenilirliği, tutarlılığı ve karşılaştırılabilirliği artırmak için şirketler, yatırımcılar, düzenleyiciler ve standart koyan kuruluşlar iş birliği yapmalıdır. Sürdürülebilirlik yönetiminde gelişmek için şirketler, çevresel, sosyal ve yönetişim ile ilgili önemli konular için kilit performans göstergeleri tanımlamalı, kaydettikleri ilerlemeyi raporlamalı ve sonuçlarını değerlendirmelidir. Sektör içi iş birliği, her sektör için nelerin önemli olduğunu tanımlamak için gereklidir. Karar verme ölçütlerinin değeri ve kullanışlılığı hakkında yatırımcılardan düzenli olarak gelecek geri bildirim ise sürdürülebilirlik yönetimi ve gelişim süreçlerini daha etkili kılar.

Araştırmamızında şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim ile ilgili belirli kategorilere yönelik şirket politikası, kilit performans göstergesi, hedef, sonuç paylaşımı ve sonuç değerlendirmesi ortaya koyup koymadığını değerlendirdik. Bulgularımıza göre Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin %85’i çevresel, %82’si sosyal, %74’ü ise yönetişim ile ilgili konularda düzenli raporlama yapıyor. İklim Değişikliği ve Enerji en tutarlı biçimde raporlanan konular olurken Sorumlu Hammadde Kullanımı, Tehlikeli Atıklar ve Biyoçeşitlilik, tutarlı raporlama konusunda gelişime büyük ölçüde açık konular olarak öne çıkmaktadır.

Çeşitlilik ve Kapsayıcılık ile İnsan Hakları konularında şirket politikaları ve hedef belirleme süreçleri arasında bir açık bulunuyor. Yönetişim ile ilgili alanlarda ise hedef belirleme ve sonuç değerlendirme süreçleri geliştirilmeli. Bulgularımıza göre Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin %65’i Yönetici Ücret ve Primleri, %21’i Yönetim Kurulunda Çeşitlilik, yalnızca %10’u ise Uyumluluk (Etik, Yolsuzlukla Mücadele) konularında raporlama yapıyor.

Sonuç Raporlama Kapsamı

Lider şirketler; tedarik zinciri, ürün yaşam döngüsü, tüm paydaş grupları, şirket organizasyonunun tüm seviyeleri ve tüm coğrafyalar dâhil olmak üzere değer zinciri boyunca kapsamlı ölçüm ve uygulama gerçekleştirir. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için tüm paydaşlar güçlendirilmeli ve aynı amaçlara yönelmelidir. Hedefler ve sonuçlara ilişkin şeffaflık, ilgili paydaş grupları arasındaki iletişim ve iş birliğinin temelini oluşturur. Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin %89’u çevresel, %85’i sosyal, %84'ü ise yönetişim ile ilgili konularda hedeflerini raporlayarak paylaşmakta, ancak bu şirketlerin yalnızca yarısı tedarik zincirlerine dair hedefler belirliyor ve sonuçlarını paylaşmaktadır.

Şirketler, uzun vadeli başarı için yalnızca kendi faaliyetlerine değil, aynı zamanda bulundukları ekosistemi yönetmeye dair de daha fazla sorumluluk üstlenmelidir. Şirketler, bunu etkili bir biçimde gerçekleştirmek için çevresel ekosistem, toplumsal gelişim ve küresel hedeflere yönelik ortaklıklara yönelik hedefler belirlemeli ve sonuçlarını paylaşmalıdır.

SKA’lar ile İlişkilendirme

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar), 2030’a kadar dünya çapında sürdürülebilir kalkınma için belirlenmiş öncelikler ve amaçları temsil eder. SKA’lar, gelecekte işletmelerin faaliyet göstereceği çevre ve sosyal yapı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını (SKA’lar) destekleyen kamu ve özel sektör kuruluşlarının sayısı ise gün geçtikçe artmakta, fakat yapılan katkının raporlanmasına yönelik gelişim alanları bulunmaktadır. Önceki yıla kıyasla şirket stratejilerini SKA’lar ile ilişkilendiren Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin oranı %62’den %73’e, bu doğrultudaki sonuçlarını paylaşanların oranı ise %48’den %59’a yükseldi.

Gelecekte hayal ettiğimiz dünyaya erişmek için vergilendirme, teşvik ve regülasyon sistemlerinde kapsamlı değişiklikler gerekiyor. Bu sistem değişikliğinin gerçekleşmesi için hızlı hareket etmek ve ilerlemenin ölçeğini büyütmek adına Küresel Sürdürülebilirlik Liderleri öncü rol almalıdır. Eğer hedef 2030 yılına kadar küresel hedeflere erişmek ise şirketler, hedef belirlemek için harekete geçmeli, olası sonuçları ölçümlemeli ve iş birliğinin ölçeğini büyütmek için ortaklıklar kurmalıdır.

Küresel sorunlara çözüm üretebilmek için aynı sektördeki rakip firmalar ve özel sektör, sivil toplum ve kamu kurumları arasında yenilikçi iş birliği modelleri geliştirilmesi gerekiyor. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmek için gerekli iklimin oluşturulması, kurumların aksiyon ve iş birliği ile güçlendirilmesi gerekiyor. Bulgularımıza göre şirketlerin stratejilerini SKA 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar ile ilişkilendirme oranı %20’den %27’ye yükseldi.

Hukukun üstünlüğü, yolsuzlukla, rüşvetle ya da organize suçlarla mücadele, temel özgürlüklerin 2030 korunması, ayrımcılığa karşı yasa ve politikalar; kısacası sorumlu, katılımcı ve temsilin olduğu karar mekanizmalarının toplumun bütün seviyelerinde tesisi (iyi yönetişim) her bir bireyin sorumluluğu olduğu gibi bütün iş dünyası liderlerinin de sorumluluğudur.

Sürdürülebilirlik Yolculuğu

Amaç ve Değer Yaratma Modeli

Değer yaratma modelleri, şirketlerin amacını tanımlar ve uzun vadeli değer yaratma vizyonlarının temelini oluşturur. Lider şirketler, amaçlarını sürdürülebilirlik hedeflerini kapsayacak şekilde belirlemekte ve bu amaç etrafında güçlü bir kültür inşa etmektedir. Net ifade edilen bir kurumsal amaç, yönetim kurulu, şirket yönetimini ve yatırımcıları şirketin öncelikleri doğrultusunda bir araya getirir, şirket stratejisi ve yatırım kararları arasında ilişkilendirme yapar. Entegre raporlama, şirketlere bugüne ve geleceğe dair değer yaratma yolculuklarını anlatma yöntemi sağlayan, aynı zamanda çeşitli paydaşlara şirketin sürdürülebilirlik yaklaşımını anlatmak için sağlam bir çerçeve sağlayan bütünsel bir araçtır.

Şirketler, entegre raporlamayı sürdürülebilirlik yönetimi ve paydaş katılımı alanlarında devamlı gelişim sağlamak için dönüştürücü bir araç olarak kullanabilir. Bulgularımıza göre Entegre Raporlama sistemini benimseyen şirketlerin %92’si değer yaratma modelini raporlayarak paylaşırken, diğer raporlama standartlarını kullanan şirketlerin %75’ten azı değer yaratma modellerini paylaşmaktadır.

Paydaş Katılımı ve Önemlilik

Paydaş katılımı, şirketlerin 21. yüzyılda toplum nezdinde “sosyal kabul görerek" işletmesini çalıştırması için en önemli gereksinimlerden biridir. Lider şirketler, paydaşlarına yönelik uzun vadeli ve bütünsel bir bakış açısına sahiptir. Bu bakış açısı, lider şirketlerin dış paydaşlara da (çevre, tedarik zinciri, toplumlar) hitap etmesini ve paydaşlarını çevresel, sosyal ve yönetişim ile ilgili önemli konuların tanımlanma sürecine katabilmesini sağlar. Önemlilik değerlendirmesi, şirketlerin bu tanımlama sürecinde anlamlı ilerleme kaydetmesi ve kaynaklarını verimli kullanması adına şirketin kendisi ve paydaşları için uzun vadeli değer üretmesi için öncelikli alanlara odaklanmasını sağlar. Şirket için önemliliğin yanı sıra paydaşlar için de önemliliğin değerlendirildiği bir önemlilik matrisi yayımlamak; yöneticiler, yatırımcılar ve diğer paydaşları kısa ve uzun vadede önemli olan unsurlar konusunda birbiriyle uyumlu hâle getirmek için iyi bir iletişim aracıdır. Bulgularımıza göre Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin %80’i önemli sürdürülebilirlik konularının bir listesini, %69’u şirket için önemliliğe dayanan önceliklerini, %54’ü paydaşlar için önemli konuların değerlendirmesini, %52’si ise bir önemlilik matrisi paylaşmıştır.

Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik

Birçok şirketin sürdürülebilirlik ile ilgili karşılaştığı en büyük riskler ve fırsatlar, tedarik zincirinde bulunur. Bu nedenle şirketler, sürdürülebilirlik etkisi konusunda anlamlı boyutta ilerleme kaydetmek için tedarik zincirlerinin gelişimine yatırım yapmalı, standartlar belirlemeli ve riskleri yönetmelidir. Bu süreçler, söz konusu şirketlerin alım gücünü kullanarak tedarikçileriyle temel sürdürülebilirlik konularında teşvik, denetim, iş birliği, karşılaştırmalı değerlendirme ve öğrenme olanakları gibi yöntemler üzerinden etkileşimini de içerebilir. Bulgularımıza göre Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin %77’sinin tedarik zincirleri için güvence süreci çevresel (69%), sosyal (%75) ve yönetişim ile ilgili (70%) kapsamaktadır. Fakat kapsamları bu nitelikte olan Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin yarısından azı, tedarik zincirinde çevresel (%29), sosyal (%31) ve yönetişim ile ilgili (%19) konular hakkında sonuçlarını paylaşmaktadır. Tedarik zincirinde bağımsız denetimin güçlendirilmesi ve sonuçlar ile ilgili şeffaflık gerekli.

Sürekli Öğrenme ve Gelişme

Sürdürülebilirlik bir yolculuktur. Bu yolculuğun kalitesini artırmak için öğrenme ortamı ve zihniyeti esastır. Bu nedenle uzun vadede sürdürülebilir bir ilerleme sağlamak için şirketler, sürekli gelişmeye elverişli bir öğrenme döngüsü ve ölçülebilir göstergelerin (karşılaştırmalı değerlendirme, eğilimler) bulunduğu bir öğrenme ortamı oluşturmalıdır. Süreç ve sonuçlardan çıkarılan dersler, karar verme süreçlerini iyileştirmek, yetkinlik açıklarını kapatmak ve gerekli zihniyet değişikliklerini gerçekleştirmek için kullanılmalıdır. Söz konusu zihniyet değişiklikleri, eğitimler ve sürdürülebilirlik uygulamaları yoluyla şirketin yürüttüğü süreçlere entegre edilmelidir. Ek olarak yetkinlik geliştirmeye yönelik eğitimler ve fırsatlar, tüm coğrafyalardaki çalışanları, tedarik zincirini ve faaliyet gösterilen toplumları kapsamalıdır. Küresel Sürdürülebilirlik Liderlerinin %93’ü sosyal sürdürülebilirlik eğitimleri yürüttüğünü paylaşırken, %75’i yönetişim (uyum), yalnızca %60’ı ise çevresel sürdürülebilirlik yürüttüğünü paylaşmıştır. Şirketler, yöneticilerini, iş gücünü ve tedarik zincirini iklim değişikliği, enerji verimliliği, atık ve paketleme, suyun verimli kullanımı, etik, yolsuzlukla mücadele ve tedarik zinciri standartları konularında eğitmeye yatırım yapmalıdır.